Varlık Yönetim Şirketleri Derneği PwC ile sektöre yeni bir çözüm model önerdionline haber

Varlık Yönetim Şirketleri Derneği PwC ile sektöre yeni bir çözüm model önerdionline haber

ABONE OL
17 Mayıs 2021 16:00
Varlık Yönetim Şirketleri Derneği PwC ile sektöre yeni bir çözüm model önerdionline haber
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Varlık Yönetim Şirketleri Derneği, dünyanın önde gelen danışmanlık şirketi PwC ile topluma, ekonomiye ve ülkeye katkı sağlayacak, tüm paydaşların kazandığı yeni bir model önerisi sundu. Çözüm modelinin faydaları arasında, işsizlik oranında azalma ve Gayri Safi Yurtiçi Hasıla (GSYİH) oranında artış gibi maddeler öne çıkıyor.

 

Sektörün finans dünyası içindeki yerine dikkat çeken VYŞD Başkanı Sezin Ünlüdoğan, “Varlık Yönetim Sektörü yıllar içinde bankacılık sektörü ve ülke ekonomisindeki istikrarın sürdürülebilirliği için önemli bir rol üstlenmiştir. Bugün itibari ile sektör, satın aldığı 62,6 milyar TL anaparası olan tahsili gecikmiş alacaklar karşılığında bugüne kadar finans sektörüne 5,3 Milyar TL kaynak aktarmıştır. Alacakları VYŞ’ye devredilen 3 milyondan fazla müşterinin 1,2 milyonu finansal özgürlüklerine kavuşturulmuştur. Mevcut 2,1 milyon müşterimizin sorunlu alacaklarına çözüm yaratmak üzere 2000’den fazla kişiye istihdam sağlamaya devam ediyoruz. Müşterilerimizin 1,9 milyonunu bireysel, yaklaşık 250 bin adedini ticari müşteriler oluşturmaktadır.” diyerek güçlü bir VYŞ sektörünün ekonomi ve ülke açısından önemini vurguladı. 

PwC Danışmanlık Bölümü Başkanı Sayın Serkan Tarmur ise neden bir çözüm modeline ihtiyaç duyulduğunu şu sözlerle aktardı, “Türkiye’de Tahsili Gecikmiş Alacakların yani TGA’ların toplamı 153 milyar TL civarındadır. II. grup yapılandırılmış, ödemelerinde gecikme olan yani problemli krediler tarafında ise 363 milyar TL yer almaktadır.     Toplam krediler 3.5 trilyon TL olarak baz alındığında toplamın içinde 5 civarında TGA, 10 civarında ise problemli kredi görülmektedir. Özetle burada her 2 grup da toparlandığında 516 milyar TL’lik çözümlenmesi gereken bir kredi miktarı olduğu ortaya çıkmaktadır. Öte yandan pandemi ile birlikte 2020 yılını çok düşük bir büyüme görülmüştür. Şu anda da aşılama ile birlikte yılın II. yarısında toparlanma beklenilmekte ancak ekonomideki sıkıntıların etkisi devam etmektedir. Bu bağlamda tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de problemli alacaklarda önümüzdeki dönemde artış olacağı öngörülmektedir. Bu çerçevede TGA satışlarının gelecek 3 yılda geçmiş 12 yılın toplamı kadar olması beklenmektedir. Tüm bunlar göz önünde bulundurularak PwC tarafından tüm paydaşları da içeren ve tüm paydaşlar için kazan-kazan doğuracak bir model kurgulanarak tüm paydaşlara sunulmuştur.”

VYŞD Başkan Yardımcısı Selçuk Tuncalı ise toplantıda modelin işleyiş detaylarına değindi ve “Bu model hem TGA’lar hem de yakın izlemedeki krediler için tahsilat ve rehabilitasyon seçenekleri sunar. Özellikle yabancı yatırımcıların çok önem verdiği segment tercihlerine göre ve portföy bazında yatırım yapma olanağı sağlar. Fon yapısı giriş/çıkış esnekliği sağlar ve alacakları korur. Farklı risk grubunda menkul kıymet ihraç edilebilmesi bankaların TGA’larını ve yakın izlemedeki kredilerini daha kolay bir şekilde ve ciddi bir zarara maruz kalmadan elden çıkarmalarına olanak tanır. Bankaların kredi hacmini büyütmeye ve verimliliği artırmaya odaklanmalarını sağlar.” diyerek önerilen modelin avantajlarına vurgu yaptı.

Son olarak, VYŞD Başkanı Sezin Ünlüdoğan, çözüm modelinin topluma, ekonomiye ve ülkeye katkısını şu şekilde özetledi; “Takipteki alacaklar sorununun kapsayıcı çözümünün, işsizlik oranını düşürmesi beklenmektedir. Örneğin takipteki kredilerin 7 azalmasının işsizlik oranında 2’den daha fazla azalmayı sağladığı gözlemlenmiştir. Ülkenin ve toplumun dengeli kalkınmasında önemli bir etkisi olan KOBİ ve benzeri ticari işletmelerin çözüme kavuşması ve faaliyetlerine devam edebilmelerinde etkili rol oynayacaktır. Bankaların bilançosundaki aktif (kredi) kalitesinin artması, sermayenin rahatlaması ve kredi verme iştahının artması, kredi arzındaki büyümeyi tetikleyecektir. Artan kredi hacminin ve daha pozitif bir ekonomik durumun tetikleyeceği düşük faiz oranları kuruluşları daha fazla yatırım yapmaya teşvik edecektir. Yatırımların, üretimin ve tüketimin artması sonucu GSYİH’nin büyümesi beklenmektedir – örneğin takipteki kredilerin 7 azalması sonucu GSYİH büyüme oranının 1,5 arttığı gözlemlenmiştir. Takipteki alacakların çözümünün ekonomik durumu iyileştirerek, vergi gelirlerinin artmasından dolayı devletin bütçe gelirini arttırarak, kamu yararına da katkı sağlaması beklenmektedir.” 

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.


HIZLI YORUM YAP