TKP Genel Sekreteri Kemal Okuyan, Sedat Peker’in açıklamalarıyla çalkalanan gündemi deÄŸerlendirdi.online haber

TKP Genel Sekreteri Kemal Okuyan, Sedat Peker’in açıklamalarıyla çalkalanan gündemi deÄŸerlendirdi.online haber

ABONE OL
23 Mayıs 2021 10:00
TKP Genel Sekreteri Kemal Okuyan, Sedat Peker’in açıklamalarıyla çalkalanan gündemi deÄŸerlendirdi.online haber
0

BEÄžENDÄ°M

ABONE OL

Gazeteci Åžule Aydın videoların toplumdaki karşılığı ve etkisini sorarak programa baÅŸladı. Okuyan bu soruyu ÅŸöyle yanıtladı:

 

"Türkiye'ye dönerse eski iÅŸlerini sürdüremez, yaratılan imaj iÅŸlerine yaramaz. Kendisi de bir çaba gösteriyor, imaj yaratmaya çalışıyor. "Temiz deÄŸilim, kurtarıcı deÄŸilim" diyor ama Türkiye toplumu, muhalefet çevresi o kadar çaresiz bırakıldı ki çok kolay peÅŸine takılıyor. Bir kiÅŸi daha sırada bekliyor aslında; Cem Uzan. O da örgütü olmadan siyasete girdi. Ä°nsanlara tehditler yaÄŸdıran, ÅŸantaj yapan birisi korkunç oylar aldı. Türkiye'de böyle bir alışkanlık var. Toplum çaresiz bırakıldığında kahraman yaratma isteÄŸi doÄŸuyor. Tabii Peker profesyonel bir görüntü veriyor, videolarının kurgusu da öyle. Aslında her videoda yeni olgu diyebileceÄŸimiz 2 ya da 3 ÅŸey oluyor, 5 dakikada söylenecek bir ÅŸeyi uzatıyor. Göze çarpmayan bir olgu da var; Ä°ÅŸin edebiyat kısmı en az somut bilgiler kadar önemli. Bu kahraman yaratılması meselesi üzücü ama. Ben Peker'in iddialarının doÄŸru olduÄŸunu düÅŸünüyorum. Bu tür bir hesaplaÅŸma içine giren bir insan yalan söyleme ihtiyacı duymaz. Çünkü söylediklerinden çok daha fazlası gerçek. Öte yandan "Organize suç örgütü" dünyanın en saçma lafı. Atilla AÅŸut iÅŸaret etmiÅŸti, organize olmayan örgüt zaten olmaz. Ne yaptığı ve ne iÅŸ yaptığı belli Peker'in. Ä°nsanlar 'CumhurbaÅŸkanı ol oy verelim' derken de samimiler. Kolay kahraman yaratıp gözden çıkaran toplumlar örgütsüz toplumlardır. Ne yazık ki örgütsüz toplumlar da suç örgütlerine taparlar."

 

'ErdoÄŸan'ı üzmeyecek geçiÅŸ formülleri konuÅŸuluyor'

 

Åžule Aydın Anadolu Ajansı muhabirinin sorusunu hatırlatarak "bu çıkışlardan AKP içerisindeki kavgayı mı okumak lazım?" sorusunu yöneltti. Dar anlamıyla AKP'yi deÄŸil, MHP'yi de içine alarak deÄŸerlendirmek gerektiÄŸini söyleyen Okuyan ÅŸunları söyledi:

 

"Bizim eleÅŸtirip, 'parçası deÄŸiliz' dediÄŸimiz muhalefetin stratejisi, iktidar bloÄŸunu içerden çözmek, parça koparmak. Babacan, DavutoÄŸlu eklendi, daha önce eklenenler var, demek ki biraz baÅŸarı var. Bunun birden fazla nedeni var. Muhalefet bu parçayı koparamazsak seçmen çoÄŸunluÄŸu elde edemeyiz diyor ama mesele bundan ibaret deÄŸil mesele. AKP iktidarının "baÅŸarı öyküsü" hem emperyalist merkezler hem de Türkiye'deki büyük sermaye sınıfının ciddi yığınağıyla gerçekleÅŸti. Bu desteÄŸin çok açık ki bir kısmı gitti ama bu çizgiden yine de sermaye sınıfı vazgeçmek istemiyor. Sermayeye AKP'nin en büyük iyiliÄŸi kuralsızlık. Bazen rahatsızlıklarını dile getirseler de büyük paralar kazandılar, sermaye hareketine izinler, doÄŸa talanı gibi. Sürekli yasal düzenlemelerle sendikal haklar da askıya alındı. Bunun devamını istiyorlar. O zaman da ÅŸu akıllara geliyor: ErdoÄŸan'ın gücünü biraz azaltacak ÅŸekilde AKP'yi tırpanlamak. Aynı zamanda AKP'de fazla yıpranmış ve cebini gereÄŸinden fazla dolduran, öne çıkan aktörlerin etkisizleÅŸtirilip, devam etmek. Bu daha önce de denendi. Mesela "Yenikapı Ruhu" dendiÄŸi zaman 15 Temmuz'dan sonra, bu sermaye çevrelerinin bir projesiydi, CHP de atladı bunun üzerine hemen. Bizim muhalefet sermayenin istediÄŸi çözüme yöneliyor. CHP'nin, Ä°YÄ°P'in, Saadet Partisi'nin ve diÄŸer muhalefetin, sermayenin ve yurt dışındaki emperyalist merkezlerin önereceÄŸi dışında çözümleri yok, onları ikna etmek zorundalar. Åžimdi o yüzden de Türkiye'de "AKP'li bir çözüm" ya da "AKP'siz ErdoÄŸan'lı çözüm" gibi AKP Türkiye'sini biraz sürdürücek bir çözüm arayışı var. Tüm bu olanlarla bunların ilgisi ne? Peker'in açıklamasında AKP'nin bazı isimleri korunuyor. Üç isim verebilirim; Akar, Fidan ve Kalın. Son dönemde AKP'de siyasi polemiklere girmeyen kendini yıpratmayan aktörler bunlar. Özellikle Kalın önemli bir stratejik akıl AKP içerisinde; gündelik ÅŸeylerden uzak duruyor. Mesela Erkan UÄŸur meselesini örneÄŸin kendi açısından iyi yönetti. Belli ki AKP'de bazı unsurlar devre dışı kalacak; Soylu olur, Damat olur, AÄŸar olur bunu bilemem. Ama eninde sonunda kimilerinden vazgeçmek zorunda kalacaklar. Burada baÅŸka aktörler öne çıkacak.

Son dönemde muhalefet çevrelerinden de ErdoÄŸan'ı üzmeyecek geçiÅŸ formülleri konuÅŸuluyor. Bunların hepsi mümkün, çünkü muhalefet ve iktidarın uzlaÅŸtığı bir nokta var: Türkiye'de radikal halk hareketleri olmaksızın bir yumuÅŸak geçiÅŸ. AKP'nin 'fabrika ayarları' dedikleri aşırılıkların budandığı bir çözüm arıyorlar. Bu olur olmaz ayrı ama ben Peker'in de buraya iÅŸaret ettiÄŸini düÅŸünüyorum. Muhalefetin belli birtakım projelerine de eklemlenme hali var. Peker'i muhalefet konuÅŸturuyor demiyorum ama bir örtüÅŸme hali var. Bu örtüÅŸme olmasaydı Peker bu kadar konuÅŸamazdı mümkün deÄŸil. AA muhabirinin sözleri filan da AKP'de, tabanında tartışılıyor artık. "Bu böyle gitmez" diyenlerin sayısı artıyor. TaÅŸrada siyasi dengeleri genellikle o yerleÅŸimlerin oto galericileri, beyaz eÅŸya satıcıları gibi zengin büyük iÅŸ çevreleri belirler. Son dönemde AKP'den ayrılmalar baÅŸladığını duyuyoruz. Bu önemli bir göstergedir. Demek ki gündemde bir AKP içi çözülme var, bu hükümeti yıkmaya götürür mü bilemeyiz. Kartlar yeniden karılıyor. Peker de oraya oynuyor. Peker siyasi kimliÄŸi olan birisi. SeslendiÄŸi kitle 'ülkücü' camia. Burada Bahçeli'nin iÅŸini de çok zorlaÅŸtırıyor. O camianın kulağını açıp dinlediÄŸi kiÅŸi artık Peker ve 'siyasete girmeyeceÄŸim' diyor. Bütün bu geliÅŸmeler AkÅŸener'e yarıyor açık bir ÅŸekilde. Ä°deolojiyi paraya çeviren aktörlerin peÅŸinden giden MHP kan kaybeder."

 

'Türkiye'de solun onayını almayan hiçbir ÅŸey meÅŸrulaÅŸamaz'

 

"Tüm videolarda ülkücü tabanın haz etmediÄŸi sembol isimler ve solla ilgili söyledikleri oluyor. "Ä°yi ve kötü solcular vardır" ya da "Devlet benim için dokunulmazdır ama devletin içinde kötüler vardır" gibi ÅŸeyler diyor. Åžimdi sol niye araya girdi? Yıllardır bilinen bir kural var: Soldan onay almayan hiçbir ÅŸey meÅŸrulaÅŸamaz. Solun Türkiye'de sayısal ağırlığı yok belki ama ideolojik ve kültürel ağırlığı var. Ergenekon süreci baÅŸladığında AKP ve Fethullah Gülen koalisyonu ilk önce solun aklını esir almaya çalıştı ki meÅŸruluk kazansın bu operasyonlar. Bütün uyarılarımıza raÄŸmen bu tuzaÄŸa düÅŸen bir sürü solcu oldu ve operasyon meÅŸruluk kazandı. '12 Eylül Anayasasıyla hesaplaÅŸma'da da aynı ÅŸey oldu. Peker'in söylediklerinin meÅŸruiyeti için de solun bir kapı açması lazımdı, o kapı açıldı. Niye ısrarla Nâzım Hikmet'ten bahsediyor? Bu tabana başından beri Türkiye'deki olası muhalefet iktidar bloÄŸunda yeni ittifaklara hazırlık yapıyor. Mesele sol mahallede Gül'ün, DavutoÄŸlu'nun, Babacan'ın yenmesi yutulması deÄŸil ki. Türkiye solunun zaten freni patladı. Öbür tarafta solun bünyesinde alerji uyandırdığı bir kitle var. Sol, Nâzım Hikmet dendiÄŸi zaman aklına vatan hainliÄŸi gelen bir kitle var. Peker burayı da hazırlamaya çalışıyor. Siyasetçi deÄŸilim diyor ama Türkiye'nin siyasi haritasına önemli müdahalelerde bulunuyor. Bütün bunlar siyasi bir hazırlık. Niye ikide bir Turan diyor? Güncel siyaset üzerinden milliyetçi kesimin hesaplaÅŸmalarına seslense tehlikeli olur ama Turan ülküsünün gerçek hayatta karşılığı yok. Gerçek karşılığı olsa savaÅŸ demek aslında. Bütün haritaların alt üst olması demek, büyük Türk birliÄŸini kuracağız diyorsun. Ama gerçek karşılığı olmadığı için kimse önemsemiyor. "Nâzım Hikmet diyoruz ama ülkümüz orada duruyor" diyor. Bu kendi açısından akıllıca bir strateji. Somut iddiaları tabi önemli ve bunlar suç. Peker iktidar bloÄŸundaki dağılmayı hızlandırıyor ve bunun sonuçları olacak. Muhalefet de bu süreçte etkileÅŸim halinde. Buradan AKP'nin hasar almadan çıkabileceÄŸini düÅŸünmüyorum.

 

'Peker AKP bloÄŸunun bir parçasıydı, o blok koptu ve AKP'nin üzerine düÅŸtü'

 

Aydın Soylu'nun TRT'de katıldığı programı ve orada verdiÄŸi mesajları hatırlatarak, ErdoÄŸan'ın sessizliÄŸinin sebebini sordu. TKP Genel Sekreteri ÅŸöyle cevap verdi:

 

"ErdoÄŸan çok zor durumda. Direksiyon hakimiyeti deÄŸil mesele, ortada hakim olacak bir direksiyon yok. Oyun kuramıyordu zaten, üstüne bu geldi. Gündemdeki isimler önemsiz deÄŸil. Bir SaÄŸlık Bakanı, EÄŸitim Bakanı aynı ÅŸekilde gündeme gelse kolay atlatır belki ama biri aileden, biri Pelikancılardan, biri AÄŸar, biri Soylu ve anlaşılan devamı da gelecek. Burada karar vermek çok zor ama ErdoÄŸan fabrika ayarları meselesine ikna olduÄŸunu gösterdiÄŸi anda bıçak gibi kesilir, devamı gelmez Soylu da 'Ben de yakarım ortalığı' diyemez. O yüzden bu süreçte ErdoÄŸan kendisine bir ÅŸans tanınacağını biliyor ama öte yandan da ÅŸans tanınacak ErdoÄŸan çok zayıf bir ErdoÄŸan olur. Daha önce bu dönemeçlerle karşılaÅŸtı ErdoÄŸan, kavga etmeyi seçti. Yani gerçekten de ona hep çıkış yolu gösterildi, kararsız kaldı ve sonunda kavga etti. Ben yakın bir gelecekte AKP'den beklenmedik istifalar gelebileceÄŸini düÅŸünüyorum. "Bir ÅŸey duyduÄŸum için" deÄŸil, ama bu mümkün. ErdoÄŸan'ı bazı kararlara zorlama hamleleri gelebilir. Bence sermaye sınıfı biraz daha kontrol altında alınmış bir AKP ya da AKP benzeri yapı arayışı içerisinde. AKP'siz ErdoÄŸan gibi duyumlar var, bütün bunlar da mümkün. DavutoÄŸlu'nun, Babacan'ın muhalefet bloÄŸunda olması yenilenmiÅŸ bir AKP çıkmasını mümkün hale getiriyor. Tekrar altını çizeyim, bugünkü muhalefet radikal bir kopuÅŸ istemiyor. AKP'ye biriken tepkinin yumuÅŸatılmasını ve daha sorunsuz bir geçiÅŸ yaÅŸanmasını istiyor. O yüzden de ErdoÄŸan'a sürekli 'sana bir çıkış yolu göstereceÄŸiz' türü mesajlar veriyor. Ancak AKP ağır bir hasar aldı. Peker'i iktidar bloÄŸunun bir parçası olarak görüyorum ben. O parça koptu ve AKP'nin üzerine düÅŸtü. Oradan örneÄŸin Soylu'nun saÄŸ çıkması çok zor."

 

'Ekonomi özel ÅŸirketlerin elinde olduÄŸu sürece "temiz siyaset" palavradır'

 

Okuyan son günlerde dile getirilen "temiz siyaset" laflarına da deÄŸindi. Zenginliklerin özel ÅŸirketlerin elinde olduÄŸu sürece temiz siyasetin mümkün olmayacağını savunan Okuyan sözlerine ÅŸöyle devam etti:

 

"ÖrneÄŸin Mansimov'u, yat limanı meselesini daha önce bilmeyenler, "çökmüÅŸler limana" görüntüsünü okudu. Peki bu Azeri arkadaşımız nasıl bu kadar zengin olmuÅŸ? Nasıl gemiler almış? Nasıl Karadeniz'deki petrol taşımacılığının 3'te 2'sine sahip olmuÅŸ? Burada bir temizlik görmesin kimse. Azerbaycan Sovyetler BirliÄŸi'nin parçasıydı. Sovyetler yıkıldığında bu 'iÅŸ insanı' 23 yaşındaymış. Korkunç bir hızla zenginleÅŸmiÅŸ. Bu nasıl oluyor? Sovyet Azerbaycanı'nda özel fabrika yoktu, hepsi kamunun malıydı. Demek ki yaÄŸmalanmış büyük bölümü de bu arkadaÅŸa düÅŸmüÅŸ sonra komplo tezgah, Fetullahçılıkla suçlanma. Burada temiz olan ne var? Bu hikayede yat limanının ucuza kapatılmasına odaklanırsanız "gariban adamın malına konmuÅŸlar" dersiniz. Burada gariban Türkiye'deki, Azerbaycan'daki yoksullardır. Rekabet nedir? Devlet ihalelerinde nasıl öne geçilir. Nedir bu 'suç örgütleri'nin iÅŸlevi? Ä°halelerde devreye girmek. Peker de bunları yaptı. Hatta bir iddia Kavala için de benzeri bir ÅŸeyi yaptığına dair, F-16'ların modernizasyonunda rakip firmayı 'caydırmış'. Ama bu meselenin doÄŸasında var. Dünyanın her yerinde silah ÅŸirketleri birbirinin gözünü oyuyor. Özel sektörde temizlik, saçma. Bazıları arsızlaşıyor, göstere göstere yapıyor. Cengiz Ä°nÅŸaat gibi. Sermayenin olduÄŸu her yerde olur bunlar. Bürokrasi kapitalist ülkelerde kaynakların nasıl kullanılacağına karar vermektir. Ä°nsanın yanlış yapma özgürlüÄŸü vardır ama suç iÅŸleme hakkını nasıl engellersiniz, bu saçmalığın içine düÅŸürmeden. Bu hikayede sistemin kendisi sorgulanmalı. Bürokrasi temiz, ahlaklı olamaz. Bu insanın ruhuyla deÄŸil sistemin kendisiyle ilgili. KirlenmemiÅŸ bürokrat olursa ayağını kaydırırlar. Dezenfektan satışı büyük bir özgüvenle yaptılar, ellerinde patladı. Ä°nÅŸaat yapan, ihaleye giren bir tek ÅŸirket diyemez ki, 'ben bu oyunun dışındayım'.  O yüzden de bürokrasiden ya da siyasetten baÅŸlayamaz temizlik. Siyasette ÅŸöyle temizlik olur; 'Biz bu saltanatı yıkacağız' derseniz kendiniz korursunuz. Onun dışında temiz siyaset dünyanın hiçbir yerinde yok. Türkiye'yi Suriye'de savaÅŸa sokmak için her türlü entrikayı çeviren DavutoÄŸlu'nun temiz siyaset demeye ne hakkı var?"

 

Cumhuriyet'in Soylu açıklaması hakkında gelen soruya Okuyan ÅŸöyle cevap verdi:

 

"Ä°çiÅŸleri Bakanı sürekli medyayı tehdit ediyor. Cumhuriyet'i deÄŸiÅŸik ÅŸekilde gündeme getirdi. Cumhuriyet'in hangi çizgisi daha iyidir hikayelerine girmek zor benim için dışarıdan bir aktörüm ama 'Daha önce yapılanların sorumluluÄŸu bize ait deÄŸildir' demenin farklı yolları olabilirdi. Açıklama anlaşılır gibi deÄŸil. Soylu'yu teyit etmek Cumhuriyet'in görevi olamaz. Cumhuriyet'in açıklamasına dönük tepkilerdeki liberal tonla ortaklaÅŸmıyorum ama açıklama etik deÄŸil. Bugün AKP iktidarının bir iddiasına onay vermek durumunda deÄŸiliz, bu olacak iÅŸ deÄŸil. Ama öte yandan bugün Cumhuriyet'te çalışan herkesi itham altında bırakan yaklaşım da sıcak bakılacak bir yaklaşım deÄŸil. Bu tartışmaya ben bir de ÅŸöyle bakıyorum; Cumhuriyet'in geçmiÅŸten bugüne hiçbir çizgisi bize yakın olmadı. Bunu rahatlıkla söylüyorum ama Cumhuriyet'in bir çizgisi, geleneÄŸi varsa, bunu Can Dündar temsil edemez. Onun temsil edebileceÄŸi baÅŸka bir sürü yer var. Bunu bu tartışmadan bağımsız söylüyorum. Soylu'ya yanıt vermek için elli bin tane yol var. Bu arada Türkiye'de bir kez daha bir liberal rüzgar deÄŸiÅŸik bir ÅŸekilde esecek, esiyor da bunun altını çizmek lazım. Yetmez Ama Evet'ten sonra yeni bir liberal rüzgar esiyor. Nereye evrilecek bakacağız."

 

'Suç örgütlerinden kurtulmak için örgütlenmek zorundayız'

 

Aydın'ın "sol nasıl bir rüzgar estirecek sorusuna Okuyan ÅŸöyle yanıt verdi:

 

"Zorluk derecesi yüksek bir dönemdeyiz. AKP bloÄŸundaki çatırdama çaresiz toplum kesimlerinde 'acaba gidiyorlar mı' heyecanı yaratıyor. Bir de kolay çözümler, siyaset tarzı haline geldi. Bir ara da Fuat Avni vardı. Bunlar devrimci mücadele açısından zorlaÅŸtırıcı faktörler. Çünkü biz kolaycı deÄŸil, gerçekçi çözüm üretiyoruz. Bir de ÅŸunu söylemek lazım, son videoda ilginç bir ÅŸey vardı, Peker bayağı 'ilkeler çok da önemli deÄŸil, siyaset alanında devlet insanı manevra yapar' dedi,  Atatürk'ten örnekler verdi. Muhtemelen ön alıyor, bazı ÅŸeyler ortaya çıkar diye. Bu yaklaşım yaygınlaÅŸmış durumda. Türkiye'de günü kurtarmak ve güncel dengeler adına her tür ilkesizliÄŸe onay çıkmış durumda. Burada da sol yine bu siyaset tarzına kapı araladı. Ayrıca Atatürk'e dair söyledikleri doÄŸru deÄŸil. "BolÅŸevikleri kandırdı, komünist rolü yaparak" dedi. Bunu da söylemek lazım, Sovyetleri Atatürk kandırmadı, iki taraf da karşı tarafı bilerek hareket etti. Çünkü iki tarafın da çıkarınaydı. BolÅŸevikler Mustafa Kemal'in ne olduÄŸunu biliyorlardı, komünist zannetmiyorlardı. Ne Atatürk'te ne Lenin'de bir saflık var. Burada önemli olan ilkesizlik, kolaycı çözümler, herkesin herkesle iÅŸbirliÄŸi yapması felsefesi Türkiye'ye girdi. Dolayısıyla iÅŸimiz zor ama bunu biliyorduk ve elimizde bazı olanaklar var. Ä°lkesiz siyaset giderek daha fazla kiÅŸiyi ikna edemez oldu. Ä°ÅŸsizlik ve açlık öyle boyutta ki, sistem içi çözümlere ikna olmayan ciddi bir toplam var. Biz gücümüzü buradan alıyoruz ama ÅŸu anda büyük siyaset sahnesinde görülmüyor. Ancak bu yol almadığımız anlamına gelmez. Biz TKP olarak örgütsüzlüÄŸün alıştırıldığı, örgüt dendiÄŸinde insanların aklına suç örgütlerinin geldiÄŸi bir dünyada örgütlülüÄŸü savunuyoruz. Bu toplum her ÅŸey için hakkını aramak için, gelecek için, suç örgütlerinden kurtulmak için örgütlenmek zorunda. Haziran sonuna kadar yeni semt evleri, iÅŸçi evleri, köy evleri açıyoruz. Kendi çözümümüzü emekçi halkın çözümü haline getirmek için her ÅŸeyi yapacağız. Türkiye halkı bu kadar çaresiz deÄŸil. Susurluk kazası olduÄŸunda partimizin 'kamyon bekleme örgütlen' sloganı vardı. 'Video bekleme, örgütlen'. Ben de izliyorum, önemsiz demiyorum. Ama bununla yetinemeyiz. Üzerimize düÅŸeni yapmazsak daha binlerce suç örgütü gelir, Soylu gider boylu gelir. O yüzden meselenin özüne inmeliyiz, sistem deÄŸiÅŸikliÄŸi demeye mecburuz. DikiÅŸ tutmayan AKP deÄŸil, bu düzen. AKP bu düzenin bir dönemine damga vurmuÅŸ bir siyasi parti. AKP yıkılsın, aynı yapıyı sürdürecek daha özenli bir hükümet mi gelsin isteniyor? Tabii ki AKP gitsin. AKP'nin bu memlekete yaptığı kötülüÄŸün haddi hesabı yok. Ä°nsanlarımızın aklıyla alay ettiler, gençlerimizin, çocuklarımızın geleceÄŸini çaldılar. Kadına, çevreye, bilime düÅŸman bir siyasi iktidar. Gitsin. Ama bunu derken yerine gelecek olana iliÅŸkin bir irademizin olması gerekiyor. Yoksa ErdoÄŸan gidecek DavutoÄŸlu kılıklılar gelecek, bir de "temiz siyaset" filan diyecekler, iyice sinirimiz bozulacak. Biz sonuna kadar bu sistemi hem teÅŸhir etmeye çalışacağız hem de bu düzeni deÄŸiÅŸtirmek için elimizden geleni yapacağız. Bu düzenin deÄŸiÅŸikliÄŸi yarının sorunu deÄŸil."

 

'Filistin’de laisist, devrimci, emekçi karakterli bir direniÅŸ ortaya çıkmalı'

 

Son olarak Ä°srail'in Filistin'e saldırıları hakkında konuÅŸan Okuyan ÅŸunları söyledi:

 

"Filistinliler'in yaÅŸadığı korkunç bir ıstırap ve yeni deÄŸil, yıllardır korkunç bir saldırıyla karşı karşıyalar. Öte yandan Filistin adına konuÅŸan aktörlere bakıyorsunuz, Filistin halkının yaÅŸadığı trajediyle hiçbir alakası olmayan aktörler. Filistin davası diye bir ÅŸey yok. Filistin halkının bir mücadelesi olması gerekiyor. Filistin’de herkes haklı deÄŸil. Zaten Filistin tam olarak ne zaman kaybetmeye baÅŸladı? Filistin direniÅŸine yapılan bazı hatalar sonucu dincilerin hâkim olmaya baÅŸlamasıyla. Åžu anda Filistin halkı Ä°srail saldırganlığıyla Hamas’ın aslında zıt kardeÅŸler birbirlerini besliyorlar. Ve burada bir çıkış yok ne yazık ki. O yüzden de Filistin’de de laisist, devrimci, emekçi karakterli bir direniÅŸ ortaya çıkıncaya kadar bu tablo ne yazık ki devam edecek. O yüzden de Hamas’ın üç tane roketinden filan heyecanlanmak deÄŸil mesele. Kimin elinin kimin cebinde olduÄŸu belli olmayan Filistin egemenleri var. Ä°lginç bir ÅŸeyden de söz etmek istiyorum, Almanya’da Ä°srail yanlısı bir sürü gösteri oldu geride bıraktığımız günlerde. O gösterileri destekleyenler arasında saÄŸcılar, sosyal demokrat parti,sosyal demokrasinin solunda olduÄŸunu iddia eden Alman sol partisi Linke ve bir de Barzaniciler vardı. Bunu ÅŸu yüzden söylüyorum, ilkesizlik konuÅŸtuk demin. Bir oturup düÅŸünsünler Türkiye’dekiler biz kimlerle Avrupa’da dost olmaya çalışıyoruz. Türkiye’de fantastik biçimde Avrupa soluna dönük bir ilgi var. Bakın Ä°srail saldırganlığına destek mitinginden söz ediyoruz. 'Ä°srail’e anlayış gösterelim, antisemitizm de kötüdür' türü bir duyarlılıktan söz etmiyoruz. Ä°srail saldırganlığına destek, Ä°srail bayraklarıyla beraber. Türkiye’de bir romantizm var Avrupa solbuna dönük. Bu da ilkesizlik. Türkiye’de ilkeli, programlı siyaseti, tutarlılığı, dün dündür bugün bugündür türünden bir yalamalığı temsil etmeyecek güç soldu. O yüzden de sol adına yeniden sol deÄŸerlerin savunulduÄŸu bir siyasi çizgi gerekir. Sedat Peker'den medet uman bir sol… Tamam önemli ÅŸeyler söylüyor, doÄŸru ÅŸeyler söylüyor yani itirafları doÄŸru ama böyle bir sol bu ülkede halka umut veremez. O yüzden derhal kendimize çekidüzen vermek zorundayız. Ä°ddialarımızı ve ilkelerimizi daha fazla savunmak zorundayız.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.


HIZLI YORUM YAP